internetten bir adamla tanıştım ama benden 15 yaş büyüktü

Adım Neriman, eşimden 3 yıl önce ayrıldım, internetten bir adamla tanıştım ama benden 15 yaş büyüktü, maddi sıkıntım olduğu için kabul ettim evlendik. Bana sadece ikimiz olacağız yanımızda kimse kalmayacak dedi ama bir ay sonra köyden erkek kardeşi geldi, kardeşi hiç evlenmemiş yakışıklı güzel giyiniyordu, eşim gibi değildi çok bakımlıydı. İlk başlarda bana yenge diyordu ama atamaizdaki samimiyet artınca Neriman demeye başladı, açıkcası adımı söylemesi hoşuma gidiyordu. Bende ona murat diyordum. Eşim gezmeyi hiç sevmezdi, ama ben arada da olsa gezmek dolaşmak istiyordum. Murat benim gibi enerji dolu gezmeyi eğlenmeyi seven biriydi, ama eşim beni onunla biryere göndermiyordu aramızdaki samimiyetten rahatsiz olmaya başlamıştı. Murat bana çok yakın davranıyordu, birgün konuşurken bana keşke biryerlere gitsek biraz eğlenirdik dedi, bende abin izin vermez dedim. Ozaman şöyle yapalım dedi, çok güzel bir yer biliyorun yeşillik icinde bir dağ evi var yürüyüş yaparız film izleriz sohbet ederiz dedi, sen abime bu gece arkadaşında kalacagini söyle sana vereceğim adrese git, bende oraya gelirim dedi. Bende Abime bugün köye gideceğim derim çıkarım evden dedi. Biraz aklım karışsa da kaynımın bu teklifine evet dedim. Eşim camiden geldiğinde, arkadaşım selmanın rahatsiz olduğunu yalnız olduğunu söyledim, izin verirsen bu gece onda kalacağım dedim, eşim biraz düşündüm sonra tamam evde yalnızsa kal yarın erken gel dedi. Hemen hazırlanıp çıktım kaynımın verdiği adrese taksiyle gittim onu bekledim. Fazla sürmedi 1 saat sonra kaynım geldi. Kiraladığı dağ evine beraber girdik. Çok güzel giyinmişti. Neriman beğendinmi burayı dedi, evet çok güzel dedim, eğer istersen arada kaçarız buraya dedi. Gel odalara bakalım nasılmış dedi, yatak odasına girdik duvarda güzel bir tablo vardı ben iyice bakmak için duvara yaklaştım,
Duvardaki tabloya bakmak için yaklaşmıştım. Renkleri ne kadar da güzeldi… O sırada Murat yanıma geldi. “Sanat insanın içini ferahlatır,” dedi. Sesindeki yumuşaklık beni şaşırttı.
Bir süre sessiz kaldık. Sonra o, “Yorgunsundur, ben çay demleyeyim,” dedi. Mutfağa gittiğinde içim biraz rahatladı. Çay kokusu evi sardığında, kendimi uzun zamandır hissetmediğim kadar huzurlu buldum.
Koltuklara oturduk. Çaylarımızı içerken havadan sudan konuşmaya başladık. Derken konu hayatımıza geldi. Murat, “İnsan bazen yanlış zamanda doğru insanlarla karşılaşıyor,” dedi. Bu sözleri beni düşündürdü.
Ben de sessizce, “Belki de bazen sadece dostça bir kelimeye ihtiyacımız vardır,” dedim. Gülümsedi. O gülümsemede bir sıcaklık, ama aynı zamanda bir saygı vardı
Gece Boyunca
Saatler ilerledikçe içimde tuhaf bir huzur ve suçluluk karışımı his vardı. Eşimi düşündüm. Sonra kendimi… Hayatta ne kadar çok şeyi bastırdığımı fark ettim. Murat bana dokunmadı, bir adım bile atmadı. Sadece konuştuk.
Yalnız iki insan gibi… Hayatın yükünü paylaşır gibi.
Sabah
Sabah olduğunda kuş sesleriyle uyandım. Hava mis gibiydi. Murat mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. “Erken uyanmışsın,” dedim.
“Uyku tutmadı,” dedi gülümseyerek. “Kahvaltı hazır.”
Masaya oturduk. Sessizce yedik. Arada göz göze geldik ama ikimiz de konuşmadık.
Kalkarken bana, “Neriman, ben seni üzmek istemem. Her şey temiz kalsın,” dedi.
“Biliyorum Murat,” dedim. “Teşekkür ederim.”
Eve dönerken içimde garip bir ferahlık vardı. Sanki içimdeki düğümler biraz çözülmüştü. Belki hiçbir şey olmamıştı, ama ben kendimle yüzleşmiştim.
O gün anladım ki, insan bazen yanlış bir yola sapmadan da kendini bulabiliyor.